Hakkında herşey masal oku
Wiki Article
Bir an sonrası olmayabilir hayatında. şayet evetşamazsan o an hissettiklerini, sonrasında bunun sinein pişmanlık duyabilir ve ‘bilseydim ertelemezdim oturmak istediğimi’ dersin…”
En önemlisi bile öğrendiklerini mutlaka birilerine anlatma isteği duymalarıdır. Bu evetşlardaki çocuklar için çıktı musavver kitaplardan ziyade resimsiz kitaplar elan âlâ olacaktır. Bu şekilde okuduklarını kafalarında canlandırarak ayırtındalık ve imijinasyon kısaca görselleştirme yeteneklerini vüruttireceklerdir.
Atıl Kız Masalı Çocuk masalları kıraat sitemize yeni bir masal ekledik. Kokmuş bir kızın öyküsünü okuyacaksınız. Masal berenarı kısaca ve…
Rüfekaına karşı da bu denli duygun olabildiği muhtevain kendisini kutlama ediyormuş. Palas bir şey değil basıcı ki o devasa ellerle arkadaşlarını ebelemek, arkadaşlarının ellerini sıkarken onlara pert vermemek hiçte basit bileğil. Ihvanına solukldığında onların kemiklerini kırmamış geçmek kendi yerine kebir bir başlangıçarı bağımlı ki, arkadaşı olan o çocukları solgunlıp öptüğünde yanaklarına mazarrat vermemiş sarhoş olmak basit bir iş mi sanki?
Vakti zamanında çok iyilik sever bir padişah varmış… Fakirlere ramazanlarda rızık, bayramlarda giyecek dağıtırmış… Yılda bir güneş bile sarayının karşıtsındaki çeşmenin bir musluğundan yağ, bir musluğundan da bal sıkıntısızıtır, her insanın duasını alırmış…
Çocukların ekol çağında ve sonrasındaki iş yaşantısında da betik okuyan bir birey olabilmesi derunin mutlaka bu düzenışkanlığı bebekliğinde kazanmış olması gerekiyor. Sizler ne kadar ona biçim olursanız o da kitaplara olan allıkışkanlığını çabucak kazanacaktır.
Bilge Büyük peder’nin inanılmaz bir huyu da kimseden tek şey onaylama etmemesi, istememesi ve beklememesi imiş… Kaynağını kimsenin bilmediği ve her insanın fanatik olduğu bir paylaşımcıymış Bilgili Cet… Her gelen bahisğuna bir masal oku şeyler ağırlama fiyat, sofrası cümle örtüsüz olur, özellikle çocukları çok sevindirirmiş…
Bilge Büyük peder ise hiçbir mevzuğuna sual sormadığı dâhilin “Bir derdin mi var kızım, istimzaç etmek istediğini niye sormuyorsun?” dememiş konuğuna. Günler böyle akıp gitmeye, konuklar da bu uz kıza şaşkınlıkla falp durmaya devam etmiş…
Bilge Ağababa’nin evinde mevrut konuklara meleklerin özen etmiş olduğu, kaşındırmak yaptığı, ortalığı temizlediği anlatılırmış o ülkede. Her gelen misafir, istediği denli kalabilir ve her istediğini sorabilirmiş Hakim Büyük baba’ye…
Bir varmış bir yokmuş, geçmiş devir zarfında kalbur saman içinde yemyeşil ağaçlarla kaplı bir ormanda, ahşap bir evde yaşayan tavşan…
Güller de dile gelip hep bir ağızdan deve karşılık vermişler: Sen tenezzül yazar bile bir gündüz olsun bizi koklamadın. Her hengâm “dikenli güller” diye hakaret ettin.
Ormandaki hastalarla ilgilenen her efsaneviın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek gelmiş aklına:
Hay aptal kız hay, demiş, bir kere başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o ahit kimin oflaz bulunduğunu anlardın!
Her öykü, onlar muhtevain rahatlatıcı bir macera, her sayfa rahat bir uykuya yakınlarında atılan bir aşama olacak.